Boya Nedir Ve Nelerden Oluşur Boyanın Hammaddesi
Eğer sevmiyorsanız boyayın gitsin! Boyanın bir çok şeyi değiştirebileceği veya üzerini kapatabileceği kaçınılmaz bir gerçektir.
Odanız renkli bir teması olan resim koyarak aydınlatabileceğiniz gibi yeni bir boya ile çok daha güzel bir hale getirebilirsiniz.Aslında bu yüzden boyamayı bir “simya” – beğenmediğimiz bir şeyi istediğimiz şeye dönüştürme yolu gibi düşünüyoruz. Peki boyanın nasıl işlevsellik kazandığını, ne tür kimyasallar içerdiğini düşündünüz mü? Bu konuları yakından inceleyelim.
Boya Nedir?
Boya ilk etapta bir görsellik aracı gibi olsa da aslında koruyucudur. Aslında bir şeyleri daha iyi göstermek için boyamaya ihtiyaç duymazsınız. Evinizin dış cephesini yağmurun etkilerinden korumak için boyarsınız. Arabaları ve bisikletleri güzel görünmesi için boyarız fakat aynı zamanda boya içerideki metalin havayla temasını keserek paslanmasını engeller. Uçaklarda ve uzay araçlarında, boya bu araçların yapısını yüksek hızlarda ortaya çıkan sürtünme ve ısıdan korur.
Boyayı Oluşturan Kimyasallar Nelerdir?
Boyayı, yayılmak için bir sıvıda çözünen bir renk kimyasalı olarak düşünebilirsiniz fakat daha fazlası var. Çoğu boyalar 3 ana bileşenden oluşur; pigment, tutkal (bağlayıcı madde) ve solvent (çözücü) Bunların haricinde boyanın özelliklerini iyileştirebilmek amacıyla kullanıldığı yere göre farklı katkı maddeleri eklenebilmektedir.
Pigmentler Nedir?
Farklı renklerdeki pigmentler
Pigment boyaya rengini veren kimyasaldır. Boyaya tam olarak rengini verir çünkü bazı dalga boylarını yansıtır ve diğerlerini absorb eder. Çoğunlukla, metal bileşikler (tuzlar) farklı renkler oluşturmak için kullanılır. Örnek olarak titanyum dioksit (kumda bulunan beyaz parlak kimyasal) beyaz renk için, demir oksit sarı, kırmızı, kahverengi veya turuncu renk ve krom oksit yeşil renk için kullanılır. Siyah (tam olarak bir renk olması tartışılır) karbon partiküllerinden gelir. Farklı pigmentler karıştırılarak hayal edebileceğiniz her renk oluşturulabilir.
Tutkal (Bağlayıcı Madde)
Pigmentler genellikle katıdır bu yüzden sadece pigmentleri kullanarak boya yapamazsınız. Uygulaması ve yayılması zor olur. Bir kağıta veya duvara yapışmazdı ve ıslandıkları zaman akıp giderdi. İşte bu yüzden boyalar tutkal denilen maddeleri içerir. Tutkalın görevi pigmentleri birbirine yapıştırmak ayrıca birbirine yapışan pigmentleri uyguladığınız yüzeye yapıştırmaktır.
Bazı tutkallar keten tohumu gibi doğal yağlardan yapılırken çoğu sentetik plastiklerden yapılmaktadır. Tutkalı içine renk pigmentlerinin dağıldığı şeffaf bir plastik koruyucu olarak düşünürseniz boyaya nasıl bir koruyucu etkisi olduğunu rahatlıkla anlayabilirsiniz.
Solvent Nedir?
Pigmenti ve tutkalı karıştırırsanız yayılması zor olan kalın yapışkan bir madde elde edersiniz. Duvarı pekmez ile boyamaya benzemektedir. İşte bu sebeple boyalar solvent denilen üçüncü bir bileşime ihtiyaç duymaktadır. Solventin görevi herhangibi bir şeyi çözmektir. Solvent pigment ve tutkalı ince ve akışkan bir hale getirerek daha kolay yayılmasını sağlar. (Bu yüzden solventlere inceltici de denir) Boya uygulandıktan sonra solvent buharlaşarak havaya karışır ve geride yüzeye uygulanmış kuru boya bırakır.
Su en çok kullanılan çok amaçlı çözücülerden biridir ve su, emülsiyon (duvarlar için) ve sulu boya boyalarıda içeren su bazlı boyalarda kullanılır.
Diğer boyalarda (yağlı ve parlak boyalar) karbon bazlı petrolden üretilen organik kimyasal solventler kullanılır. Eğer boyayı tenekesinin içerisinde bulundurursanız yer çekimi boyayı farklı bileşenlerine ayırır. Genellikle solvent en üstte oldukça şeffaf net bir şekilde altında ise tutkal ve pigmentler çamur kıvamında bulunur. İşte bu yüzden kulanmadan önce oya tenekesini karıştırırız.
Katkı Maddeleri
Boyanın ana bileşenleri haricinde çoğu boyada farklı katkılar kullanılır. Örnek olarak seramik maddeler boyaya dayanıklılık ve kalıcılık için eklenir. Işınır (flüoresan) pigmentler boyaya karanlıkta parlaması için eklenir.
Katkı maddeleri dış ortamlarda kullanılan boyalara su geçirmezlik, pasa dayanıklılık, soğuk ve güneş ışığından korunma ve küflenmeden korunma özelliği için eklenebilmektedir.